What I Really Need...




As a person who is generally not within the mutual interest
of interested individuals, this is what oft required.


İşkenceye Devam



Geçen perşembe kendime ettiğim has işkencede son 1 yıl çizgisine geldim. O nedenle işleri daha da rayına koyabilmek adına kendime mini bir site açtım. Burada saat saat ne yediğim ve sabahları kantarda kaç kilo çıktığım yazıyor.

http://incelirken.tumblr.com/

Henüz yaptığım sporu yazmıyorum ve içinde hafta sonları yok. Cumartesi günleri zaten spor yapmıyorum, sadece dinlence var. Her günü ve her şeyi kapsayacak bir ayrıntıya kavuşturacağım bugünden itibaren.

Az zaman, çok kilo var.

Evet, acelem var. Hoşuma gidenleri yeterince kovalayamıyorum; sonra gecenin bir yarısı yaşadığım aklî kırılmalar sonucu duvarlara karşı tek kişilik oyunlar sergiliyorum. Gerçi iyi geliyor, ama stediğim şeyleri yapamamak daha kötü.


Hiçbir Şey Değişmemiş



Onca anının üstüne
Geçen zamanın ardından
Yüzünü görünce uzaktan
Veya gelince yüz yüze

Gülümsüyorsa biraz yüzüm
Duymak yetiyorsa sesini
Dinlerken eski bir sesi
Kısılıyorsa iki gözüm

Hâlâ arıyorsam şevkle seni
Gözümün önündeki her yerde
Merak ediyorsam acaba nerede
Hissetmek istiyorsam nefesini

Kaç vakit geçmiş, kim bilir
Ama tüm bu zamandan sonra
Hâlâ fikrin beni gülümsetiyorsa
Hiçbir şey değişmemiş demektir

b.


Tuzaklarda


Sen bu satırları okurken
Ben tuzaklarda olacağım
Zamanında kendime kurduğum
Acımasız kapanların arasında
Ayağım takılacak bir ağa
Yine kendim için ördüğüm
Hani aklım başımdan gider de
Kıstırırsam kalbimi bir yere diye
Hani elimi verir de bir gün
Kaptırırsam gönlümü bilmem kime
Sen bu satırları okurken
Biliyorsun işte...

b.


Werther Today


JULY 10

You should see how foolish I look in company when her name is mentioned, particularly when I am asked plainly how I like her. How I like her! I detest the phrase. What sort of creature must he be who merely liked Charlotte, whose whole heart and senses were not entirely absorbed by her. Like her! Some one asked me lately how I liked Ossian.