Veda Etmek Lazım




Dünyaya katıp ne varsa elinden gelen
Her şeyi toplayıp bakmadan geç veya erken
Yürüyüp usulca ses etmeden üzerinde
Günah o ya fazla bağlanmadan hiçbir şeye
Keşfederek her yanı veya yerleşip bir küfeye
Konuşup her dili ya da dalarak bir mücadeleye
Zamana karşı ha gayret kürek çekerek
Zalime inat mazluma siper olarak
Tespih alıp ele yaşayarak saf bir niyetle
Ya da gönül ile oturarak bir mey ceminde
Belki aşıp dağları merak ederek Kaf'ın ardını
Dalıp kulaçlayarak en derin tefekkür ummanını
Umutla bekleyerek belki ölümsüz bir aşkı
Veya umarken tarlada bir buğday başağı
Kendinden anlam katıp bildiğin her bir kelimeye
Aklından bir şeyler verip deva bulup bin bir derde

Geçiyor ömür, hiç hoşsohbet değil zaman
Beklemezsin, o gelir; vedasız göçer gider insan

Altında bir sehpa ve boyunda bir ilmik
Halkına dostluk edip vahşilere düşmanlık
Geçerken en sığ derede boğulmak da var
Aşarken dağları tabut gibi örtülürken kar
Miadını doldurup bildiğin her duygunun
Esaretinden kurtulup kandığın her tutkunun
Terk edip düzeni yıllar verip kurduğun
Veda edip aşka, en uzakta, en zor bulduğun
Yel değirmenlerini ettikten sonra alaşağı
Olduktan sonra bir hak davanın aşığı
Kendini feda ederek gerekse üstüne atlayıp
Ya da bir adım önde korkusuzca karşısına dikilip
Yolundan edip silahı yoldaşına, kardeşine sıkılan
Umutsuzca kıvranıp kurtulurken bir kara sevdadan
Bir elde şarap Emilia Galotti'yi açıp masaya
Belki de kendi elinle... Veda etmek lazım dünyaya


- Ağustos 2013



Speaking of Power Levels...


Land killing lans has gone through many ordeals, and for eleven years there was no new ones. So, all six are shown here.



1994 - Strip Mine (Antiquites)
1997 - Wasteland (Tempest)
1999 - Dust Bowl (Mercadian Masques)
Seven years of gap
2006 - Ghost Qurter (Dissention)
2010 - Tectonic Edge (Worldwake)
2013 - Encroaching Wastes (Magic 2014 Core Set)

It gets worse and worse... To match with the gradually dropping power levels (which, I guess only leaper forward with bad decisions about artifact-themed Mirrodin) land-killer lands are also began to fade away.

Even if you take the gradual declination into account, Strip Mine (or even Wasteland) versus Encroaching Wastes is an insult.

What'd ya expect different from those who still add 1 colourless mana to good old Counterspell in fear of bringing solid controls back? We've built those badass controls through Mirrodin-Kamigawa, we shall build them in the future, with or without Counterspell.

- - -

Note: Thanks to Brandon McKay for correcting a huge mistake. Ghost Quarter, which was painted by one of my favourite artists Heather Hudson (that's a shame for me), was initially printed in Dissention in 2006.



Çok Sevmenin Şarkısı



Hiç çok sevdiniz mi? Elbette sevdiniz, daha fenası, belki sevildiniz. Saplantı hâline getirdiniz kim bilir kimleri... Sonra ya çekip gittiler ya da sevmeye devam ettiniz, müşterek veya uzaktan uzağa, sevildiğinizi bilmeden.

Love is a razor and I walked the line on that silver blade
Slept in the dust with his daughter, her eyes red with the slaughter of innocence

Çaresizce sevince, erişme umudu olmadan belki, belki de en yitip giden bir canın ardından kendi kendinize yaktığınız ağıtlarınız vardır...

And will pray for her
I will call her name out loud
I would bleed for her
If only I could see her now

Vardır ama bir kere giden bir daha gelmez; tüm ruhunuzu kaplar sevgi veya daha fenası uçsuz bir tutku. Dengenizi kaybedersiniz.

Living on a razor's edge
Balancing on a ledge
You know, you know...

Ama bir kere bile olsa fikri peşimizi bırakmaz.

The evil that men do lives on and on...

Her bitenin, her gidenin ardından, hayat bize çok şey katıyor mesela, çok istemesek de...

Circle of fire my baptism of joy at an end it seems
The seventh lamb slain, the book of life opens before me

Her gidişimizin belki de bir dönüşü vardır, belki. Arkamızda kalanlar ikiye ayrılır çoğu zaman: Gözyaşı dökmediklerimiz ve bize göz yaşı dökmeyenler ile gözyaşı dökenler...

And I will pray for you
Some day I may return
Don't you cry for me
Beyond is where I learn

Fikir, sevgi ve tutku hep bizimle yaşar...

Living on a razor's edge
Balancing on a ledge

Living on a razor's edge
You know, you know...

The evil that men do lives on and on...

- - - - - - -

Sevdiğim çok şarkı var. Bu belki de en sevdiğim olabilir. Bundan iki hafta önce, avazım çıktığı bağırarak eşlik ettim sahnede çalınırken. Eşlik ederken de yer yer ağladım. Aklıma daha önce sevdiğim, şimdilerde sevdiğim ve gelecekte seveceğim tüm kadınları getirdi. Bazen neyi göze aldığımızı hatırladım, bazen ise nelerden kaçtığımızı fark ettim. Hayat sevdiğine sarılmamak için çok kısa ama ben hâlâ kendi içimdeyim...


<3