Okunmuş Üflenmiş Kantar Topuzu

Merhaba,

Sadece bir URL vereceğim:

http://www.haber7.com/haber/20081028/Huseyin-Uzmez-tahliye-edildi.php

Adamı, küçük kızı, affedersiniz ipe ipe komaya sokmadığı, delirtmediği ve ruh sağlığını "çok da bozmadığı için" tutuksuz yargılanmak için serbest bırakıyorlar. İlk defa duyulan birşey.

OHA artık Türk Adaleti... OHA!

Daha elim ve daha vahim olmakla birlikte, kaynaktaki şu yorum da ne tür oksijen yakma makineleriyle bir arada yaşadığımızın göstergesi olarak kayıtlara geçmelidir:

- - - ALINTIDIR - - -
Elahmdulillah
Dosltların sevinme günüdür bugün. Hüseyin beyin şahsında dine ve camiaya saldıranların kahrolma günüdür bugün....dostlara selam olsun.imtihanın en büyügünü sınandık Allah kazananlardan kılsın müslümanları
- - - ALINTI BİTTİ - - -

Şu arkadaşı da şuçu övmekten falan birşeyler ayarlayıp içeri alsalar... En azından bizim oksijenimizi boşa harcamasın mesela.

Alterac Dağlarında Çiçekler Açar


World of Warcraft oyuncularına ithaf edilmiştir. Ben oynayamıyorum, siz oynayın.


Alterac Dağları'nde çiçekler açar,
Altın güneş orda sırmalar saçar.
Yenilmiş Ally'lar hep yel gibi kaçar,
Yaşa Drek'Thar Paşa yaşa,
Adın yazılacak mitrilden taşa.

Alterac Dağları'nda oturdum kaldım,
One shot yiyenleri deftere yazdım.
Pwnt dostları hep bağrıma bastım,
Yaşa Drek'Thar Paşa yaşa,
Adın yazılacak mitrilden taşa.


Elveda Feysbuk

Bugün, yaptığım bir mallığın telafisi için, genellikle yüzünü bile gömediğim, hatta bazıları benimle alakasız bile olan insanlarla dolu feysbuk hesabımı kapatma ihtiyacı hissettim. Gerçi çok uğraşıp silmedim; ama uzunca bir süre hiç açılmayacağını garanti edebilirim.

Hakkımdaki gelişmeleri oradan takip edemeyeceksiniz veya eğlenceli durum iletilerimi göremeyeceksiniz; ama MSN'e ekleyin o da eğlenceli; aynı şeyleri yazıyorum. Fotoğraflar falan için ise artık Live Space'imi kullanırım. Adresimi merak edenler için aslında basit bir formül var: adım@internetsitem.com

- Elveda zalim dünya.
- Anca gidersin!


4. Levent'ten Manzaralar

Hani pek yapmam da Cuma akşamı biraz yürüyüşe çıkayım dedim. Çıktım ve bir iki tane fotoğraf çektim. Tabii yanımda fotoğraf makinesi yoktu. Nokia E90'la çektim. Bu kadar mı kötü çekiyormuş? Şimdi fark ettim. :)






Böyle yani. Neyse, en kötü çalışmamız böyle olsun. Iyk, hakikaten kötü bunlar yahu. Neyse. İdare edin.

Veled Mazbût...


Zamanında Ali ışıngör'ün günlüğünde gördüğüm bir fıkrayı aynen aktarıyorum

- - -

Petrol şeyhinin bir tanesi üniversitede okuması için oğlunu İstanbul’a gönderir. Çocuk ilk devreyi başarıyla bitirdikten sonra notlar düşmeye ve çocuk hafiften serserileşmeye başlar. İşin kötüsü, memleketten çocuğa gönderilen avuç dolusu paralar da artık yetmemektedir! Şeyhimiz oğlunu kontrol etmek için adamlarından birini İstanbul’a gönderir.

Adam İstanbul’a gelince bir de ne öğrenir! Şeyhin okusun diye gönderdiği oğlu okulu bırakmış, kendini karıya kıza vurmuştur! Neyse, çocuk Boğaz kenarında salaş bir meyhanede bulunur:

“Ya seydi, bu ne kepazeliktir! Baban seni merak eder! Kalk gidiyoruz Arabistan’a!”

Çocuk “Ayva seydi” der, “Ama önce bir otur da şu manzaraya bir bak…”

Şeyhin adamı “Bunda ne kötülük olabilir ki” diye düşünür ve masaya oturur. Sandalcılar çaparilerini sallamakta, arkadaki tepelerin ardında batan kıpkırmızı güneş, Boğaz’ı kırmızının tonlarına boyamaktadır. Manzarayı seyrederken, garsonun getirdiği kavundan bir tane ağza atılır. Ardından peynirin de tadına bakılır. Eh eşek değiliz ya, şu aslan sütü denen meredin de bir tadına bakalım derken orada ipler kopar!

Şeyhin oğlu ve Boğaz tarafından ayartılan adam, yorgun ve akşamdan kalma olduğu anlaşılan bir sesle, 15 gün sonra, efendisini arar:

“Ya seydi, veled mazbût velakin memleket puşt!”

- - -

İçeni de anlıyorum yahu. Memleketin suyu normal değil ki! Rakı'sız gitmiyor belli...