Acer Timeline 8310T İçin Ek Bileşenler, Bluetooth ve Söküm Rehberi


Eğer Acer Timeline'ın 8310T modeline sahipseniz ve bu Bluetooth'suz sürümse, bunu eklemenin bir yolu var. Her ne kadar Acer servisleri bunu eklemese de siz yapabilirsiniz (garanti konusuna girmiyorum). Şimdiye kadar yayınlandığını görebildiğim tek söküm kılavuzunu burada görebilirsiniz. Tıklayın!

Ek SSD ve 3G Modem İster misiniz?

Bluetooth ekleme yöntemi haricinde içerideki diğer boşluklar da dikkat çekici. 2,5 inçlik disk boyutlarındaki bir SSD'nin sığmayacağı gücü kuvveti yerinde bir SATA yuvası ve klavyenin altındaki ikinci mini PCI Express yuvası dikkatimi çekti. Elbette ilk iş Bluetooth'tu ve hemen Ebay'den siparişi verdim. Hatta bir tane fazla sipariş verdim; isteyen olursa (kendisi takmak isterse veya hadi beraber takalım diyerek sorumluluğu kendi üzerine alırsa) makul bir fiyattan kendisine verebilirim.

Bluetooth yanında makine içine SanDisk'in minik SSD ürünlerini sanırım tıkıştırmak mümkün olacak (bunu deneyeceğim). Emin değilim ama bu bilgisayarda iki tane disk fikri fena gelmiyor değil mi? :) Hatta aynı SSD'den iki tane alıp 128 GB'lık RAID 0 dizisi oluşturmak mümkün. Çılgınca geliyor!

3G Modem Davası

3G geliyor dertler büyüyor da olsa internete erişmek için telefonu modem yapma fikrine sıcak bakmıyorum. USB modemler feci çıkıntı yaptığı ve kırılmaya müsait olduğu için beğendiğim ürünler arasında değil. Bunun yanında 13,3 inçlik Timeline üzerinde ExpressCard yuvası da bulunmuyor. Neyse ki, daha önce verdiğim bağlantıda görebileceğiniz üzere, üründe klavyenin altında bir tane daha mini PCIe yuvası var (diğer kapağın altında, kablosuz ağ kartının takılı olduğu yer). Buraya ne yakışır? SIM yuvası üzerinde olan bir modem kartı elbette.

Gelişmeleri buradan aktaracağım.

Acer Timeline 3810T İle İlk Deneyimler

Cuma günü elime ulaşan Timeline 3810T'den şimdiye kadar çok memnunum. Elbette dağıtıcı firmanın bazı teknik özellik eksiklerini Acer'ın Türkiye ofisindeki arkadaşlara bildirmiş olmam, müteakip müşterileri biraz daha rahatlatacaktır. Bunlar bende hayal kırıklığı yaşattı mı? Peşin fiyatıyla 1100 liraya falan mal olan bir bilgisayardan sadece uzun pil ömrü haricinde bir şeyler beklemediğim için aslında olmadı. Ama yanında gelen artılar saymakla bitecek gibi değil. Aha yine girdim test editörü acar donanımcı havasına. Kaçıp saklanmayacaksanız, geliyor incelememsi ilk deneyimler. :)

Olanlar ve Olmayanlar

Öncelikle dağıtıcı firmanın 13, 3 inçlik köşegene ve 1 inçten daha düşük kalınlığa sahip bir dizüstü bilgisayara HD 4570'i nasıl soktuğunu merak ediyordum. Erir ulan bu makine, derken ürün gelince fark ettim ki üzerinde olması gerektiği gibi bağımsız 512 MB GDDR3 belleğiyle (evet, GDDR3, aslanlar gibi) ATI Mobility Radeon HD 4330 mevcut. elbette Hyper-Memory teknolojisi destekleniyor ve 1,7 GB'a kadar ekran kartı belleğine sahip olabiliyorsunuz. Tabii ne gerek varsa... Ancak 1 GB bellekli 9500GT kadar mantıklı olabilir.

En düşük modellerden birisi olduğu için üzerinde Bluetooth yok, ama aynı kasada Bluetooth sahibi modeller olduğu için takılabileceğini biliyorum (Acer'daki arkadaşın kafasını ütüledim biraz, sağ olsun hafta başında ilgili yerlere soracak nasıl takılıyor diye).

Değiştirilebilir Ekran Kartı!

Sony'nin Z serisindeki gibi (ama yaklaşık dörtte biri fiyata aldığınız) bu dizüstü bilgisayar da değiştirilebilir grafik var. Hatta Sony'de ilk BIOS'larda göremediğim bir özellikle birlikte sunuluyor: İsterseniz dizüstü bilgisayarı bir grafik seçeneğine kilitleyebiliyorsunuz. Yani değiştirilebilir, tümleşik ve ayrık ekran kartlarını BIOS'tan seçebiliyorsunuz. Sabitleme seçeneği çok da eğlenceli değil ama uzun süre şarjda kalacaksanız veya şarj görmeyecekseniz, diğer iki kipten birisini seçebilirsiniz.

AMD'nin Catalyst'i tarafından yönetilen değiştirilebilen grafik sistemi isterseniz kendiliğinden devreye giriyor isterseniz de siz elle müdahale edebiliyorsunuz. Ben fişten çekince tümleşik grafik işlemcisine düşülmesini seçtim. Güzel de çalışıyor. :) Elbette o sırada bir 3D uygulama varsa sistem devreye girmiyor ki yazılım çökmesin. Bir de uyarı alıyorsunuz.

Yeni Sistem, Yeni İsim

Öncelikle bir Jerry Pournelle okuru olarak her bilgisayarıma olduğu gibi yeni dizüstü bilgisayarıma da isim verdim. Daha öncekilerde de birçok değişik isim mevcut. O anda aklıma gelen ve okuduğum kitaplar, hikayeler uğraştığım hobilerden terimleri, isimleri kullanmışımdır hep. Şimdiye kadar değişik bileşenlere sahip bilgisayarlarımın aldıkları isimlerden bir kaçı şöyleydi: Teferi, Miyamoto, Vindemiatrix, Caern, Zuhu ... Sanırım yıllar içinde çok fazla farklı bilgisayarım olmamış. Şimdikinin ismi ise Geisteskontakt. İsmin nereden geldiğini öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Core Solo Meselesi

Üründe bulunan ve CULV olarak anılan seriden gelen SU3500 isimli işlemci Windows Vista için fazla ezik kalıyor. Bunu bu ciddiyet ve vurguda söylemem zorunluydu çünkü ucundan bile günü kurtardığı imasını yapmam ileride kendimden utanmama sebep olacaktı.

Bunun haricinde, çift çekirdekli CULV işlemcilere göre yarı yarıya bir TDP değerine ve düşük enerji tüketimine sahip olduğu için (çift çekirdekliler 10 Watt, bu işlemci 5,5 Watt) satlerce çalıştırsanız da doğru düzgün ısınmıyor. Tabii Windows Vista sebebiyle performansı konusunda ancak "yeteri kadar" diyebilirim. Henüz Windows 7 veya Kubuntu ile denemedim; ama eminim daha iyi sonuçlar verecek.

Elbette bir güncelleme rotası olarak Intel'in çift çekirdekli işlemcilerinden bir tanesini bu sistemde görmek güzel olabilir.

Pil Ömrü

Pil ömrünü son noktasına kadar deneme imkanım olmadı ama 6 saatin üzeri eğer sıkıştırılmış dosya arşivlerinizi yolda test etmeyecekseniz her halükarda mümkün gibi görünüyor. Elbette kullanım senaryoları çok farklı pil ömrü değerlerine ulaşmanıza sebep olabilir.

Windows Neden 64 Bit Değil?

Bilgisayarın içinde 800 MHz FSB'ye sahip işlemci ve 2 x 2 GB şeklinde gelen 1066 MHz'lik DDR3 bellekler varken, 32 bitlik bir Windows Vista Home Premium gelmesi can sıkıcı. Bir şekilde değiştirilebiliyordu ama nasıl oluyordu hatırlamıyorum. Sanırım Microsoft'a bunu bir danışmam gerekecek. Zaten kısıtlı performans alanında çalışırken her faydayı yanımızda taşımakta fayda var.

Oyun Performansı

Kısa kesip bitiriyorum, okumaktan fenalık gelenleriniz olabilir. 1366x768 piksellik ekranda Counter-strike Source oynamaya çalıştığınızda oyun 40-60 k/s hızda akıcı şekilde oynanıyor. Ama arada sırada işlemci kaynaklı olduğunu düşündüğüm hafif takılma veya yavaşlamalar olabiliyor.

World of Warcraft'ta ise Dalaran her zamanki gibi slideshow moduna girerken geri kalanında rahat rahat 5-10 kişilik operasyonlara düşük ayrıntı seviyesinde katılım gösterebiliyorsunuz (OS 10 yaptım, gayet güzeldi).

Dahası, daha sonra.

Yeni Dizüstü Bilgisayarım Geliyor

Geçtiğimiz hafta, 17 Temmuz'da bir Cuma akşamı, bilgisayarımın artık kendisini koyverdiğini fark ettim. Emektar Sony VAIO SZ1-XP/C 1 yıl boyunca kesintisiz şekilde bana çalıştıktan (ve aslında benden önce daha değerli insanlara da bir süre hizmet ettikten) sonra son nefesini verdi. Esrarengiz şekilde çatlamış (tamiri 200 € civarında, 90 $ verip panel getirtmek ise riskli ve pahalı) olan ekranı da düşünerek dedim ki bu aletin miadı dolmuş, hatta miat dolması olmuş.

Fotoğraf Makinesi Konusu

Bu arada, arkadaşım Murat Gamsız'la 18 Temmuz'da şans eseri yolda karşılaşıp fotoğraf çekerken deklanşörü tam basmaya tepki vermemeye başlayan fotoğraf makinem kendine geldi. Bugün denedim ve çalıştığını gördüm. Hatta iş çıkışı birkaç poz çekeceğim.

Yeni Dizüstü Seçerken

Aradım taradım, Monster'ın 12 inçlik modeli oldukça çekici geldi. Özellikleri yeterli ve doyurucu, pil ömrü ise biraz sakattı. Neyse tam alacaktım ki kartta sorun çıktı. Neyse birkaç arkadaşa sohbet arasında bahsederken "olm onu alacağına distribütörden Acer, HP falan ayarlayalım" dedi. Ben de peki diyerek dağıtıcı firmanın sitesinde gezinmeye başladım. Ardından ne göreyim, Acer Timeline serisi 13,3 inçlik modelleri, enerji tasarruflu işlemci seçenekleri ve uzun pil ömrüyle raflarda duruyor.

Aradığım Model Çıkmayınca...

Esasında aklıma yatan model Core 2 Duo işlemcili ve ATI Mobility Radeon HD 4330 ekran kartlı olan Acer Timeline modeliydi. Fakat bu model firma stoğunda çıkmadı. Yerine ise aslında daha iyi bir model buldum. Intel Core 2 Solo SU3500 işlemcili ve ATI Mobility Radeon HD 4570 üzerindeki işlemci belki o kadar iyi değil ama PC World'deki dostum Levent Özgürel'e sorunca Core Solo'nun çok da kötü olmadığını öğrendim. Intel'in internet sitesinden de Penryn temelli ULV işlemcilerin anakarta çakılı olmadığını görünce "çok kasarsa SU9300, 300 dolardan ucuz" diyerek operasyona giriştim.

Pil Ömrü Önemli

Acer Timeline ile ilgili en güzel taraf, Intel Enhanced Speed Step ve ATI PowerPlay sayesinde 8 saat civarında giden pili. Zaten Acer'ın Türkiye ofisinde çalışan bir arkadaşım "şarj aleti de taşımak gerekmeyeceği için yükün çok hafifleyecek" dedi. Onlar da ürüne inanıyorlar. Bu arada aletin ağırlığı 1,6 kilogram.

Umarım yarın ürün elimde olacak ve huzura ereceğim.

Teknik Özellikler

- 1,4 GHz Intel Core 2 Solo işlemci (800 MHz FSB)
- 2x2 GB DDR3 1066 MHz bellek
- ATI Mobility Radeon HD 4570 ekran kartı (512 MB, tahminen GDDR3, bellek)
- 13,3 inç LED aydınlatmalı ekran
- 5600 mAh pil, 6 hücreli (8+ saat pil ömrü deniliyor ama 4570'le o kadar gitmez)
- 320 GB 5400 d/d SATA disk (bu SSD oluverecek birden, sanırım bu ürün)


Balkabağından Hayaller Yüzdürdüm...

Her gün saat gece yarısını vurduğunda balkabağından hayaller yüzdürdüm düşümün denizlerinde. Bazen içindeki kırmızı noktalar puantiyeli elbise gibi gösteriyordu herkesin üzerindekini; bazense sekssiz sedasız yaşanıp gidiyordu hayata dair ne varsa.

Salgılarda mı yaşıyor hayatın algıları yoksa çevrecilerin anlattığı hormonlar sadece gıdalarla ilgili değilmiydi. Feminen ne varsa tapan, topuğu görünce de kâh topuklayan kâh kırbaçlanan arzular mıydı tahtta oturan yoksa kör nefs sadece dokunduğunu mu anlıyordu en ince kıvrımına kadar? Giyilmeyen giysilerin giyilmiş olanlardan değerli olduğu garip bir maskeli baloda gezerken dokunduğu her şeyi şehvetle kaplayan tek organımız elimiz miydi acaba? O kadar masum olabilmek için çok mu fakiriz yoksa beynimizdeki kıvrımlar da aklın ürettiği estetik kadar çekici miydi en nihayetinde?

Balkabağına dönen hayaller yüzdü denizlerde, ayın ışığıyla yıkanan en şehvetli anı gördüm. Aslında görmediğimin gördüğümden ne kadar daha güzel olduğunu fark ettim. Şeytanın gizlendiği ayrıntıları bulmak bahanesi de işin tuzu biberi. Sonra ışık yağdı bulutlardan. Kumru silkelendi yağmurdan kaçarcasına ama huzura eren bir kabullenişle.

Uyandım sonra, denizin üzerinde yatarken hareket edine sulara gömülen insanlar gibi. Birkaç çırpınıştan sonra kendime geldim ama, balkabağından geriye kalanlar, ne kadar gerçek ne kadar rüye, hâlâ bilmiyorum.


Çin'i Boykot mu Edeceksiniz? Komik olmayın. :)


Evet, Uygur'lara yaptıkları şeyleri içime sindiremiyorum ve Kim il Song'la görüşüp elindeki nükleer cephaneyi ucuz fiyata kapatıp Çin'e sallamak istiyorum ama Çin'i boykot etmek, Türkiye gibi bir ülkede zor değil mi? Zorunu geçtim, deneysel bile olamayacak bir çalışmadan bahsediyoruz.

Yavaş Boykot Edin

Yahu Çin'i nasıl boykot edeceksiniz? Donumuzu geçtim evimizdeki beton hariç neredeyse her şey oradan geliyor. Hazır beton o kadar yoldan gelirken donmayacak olsa eminim o da Çin'den gelir. Çin nota verdi diye en önemli Uygur temsilcisini kapıdan sokmuyoruz. İti köpeği olmuşuz Çin'in. Daha neyi kimi boykot ediyorsunuz? saçmalamayın oturun oturduğunuz yere! Kenarımın eylemcileri!

En Büyük Çin Kazığı: Talas Meydan Muharebesi

Şu sıralarda Bir arkadaşımın dediği üzere Çinliler'in bize en büyük kazığı Talas Meydan Muharebesi olsa gerek. İçindeki müslümanlar azınlıkta olan Türkler orada Araplar'la muhabbeti koyulaştırıp topluca Müslüman oluyor. Ben Tengriist/Şamanist atalarımı daha çok seviyorum. Kerameti kendilerinden menkul üç beş sakallıdan çok okunu doğru atan, sözünü doğru diyenin kıymeti bilinirmiş.

Biraz da Bu Zihniyet Koydu Bize

Eşit vatandaşlık hakkını bilmesek öyle diyeceğiz. Rekabet toplumunda parası olan asla geberene kadar çalışanla eşit olamaz. Para her zaman üstündür. Yaratılmış imkan ve miras kalan imkan arasında kuramadığın bağıntıya selam olsun. Eben Ahmet Hakan eben diyorum, anladın sen onun gerisini...

Buradan okuyabilirsiniz.

Din Kardeşini Al da Git!

Davos'ta aşılan terbiye sınırının telafisi için İsrail'e verilmeye çalışılan topraklarımızın bedeli olan Filistin, çok sevgili din kardeşine yine saplıyor. Ey Müslüman ve mazlum din kardeşlerini her fırsatta kollayan, Arap testisi yalamaktan ne imtina eden ne de gocunan yaratıklar... Daha ne kadar bir tarafımıza girmesi gerekiyor ki akıllanalım? Tıklayın, haberi okuyun: Bu da size kapak olsun!


İyi ki Doğdun Nikola Tesla, Google Seni Unutur mu!


10 Temmuz 1856'da doğan ve günümüzde kullanılan elektriğe dair her şeyi borçlu olduğumuz Nikola Tesla, Google tarafından adına, yaşamına ve icatlarına uygun bir logoyla anılıyor.



Dolandırıcı ve kan emicilerin şahı değil de ampulün mucidi olarak bilinen Edison'a da burada herkesin huzurunda tekrar sövmek istiyorum. Neden sövdün diyenler biraz araştırma yapabilir. Beni konuşturmayın.

:: Nikola Tesla: Türkçe Vikipedi

Acımasız Bir Demokrasi Tarifi

Buradaki tanımı okuyup geçerliliğini idrak ettiğinizde ellerinize ayaklarınıza titreme geliyorsa doktora başvurmadan önce size dayatılan politik zırvaları okumayı ve/veya dinlemeyi kesin. :)


Demokrasi en yaygın pazarlama biçimi ve ilginç şekilde kılıfı içinde kendisinin pazarlandığı metadır. Halkın kendisine irade verildiğini sandığı yasalar çerçevesinde "ben seçtim ben seçtim" şeklinde kumunda oynamasıdır; halka verildiği iddia edilen yönetim gücünün seçkinliği müspet olamayacak bir zümreye devredildiği kitlesel vicdan mastürbasyonudur. Eğer devletlerin ilk kuruldukları ideolojilere uygun şekilde ilerlemeleri düşünülüyorsa, demokrasi tamamen sistemin riske atılmasıdır; sermayenin kediyle imtihanıdır. "Devlet için halk" yaklaşımları her zaman işlerliğe sahiptir. "Devletin halk için" varlığı zaten kendi başına halka atfedilen aczden doğduğu için saçmadır. Köleliğini kabullenen herkesin demokrasi diyerek sokaklarda koşması mantık dışı değil: Kendi elleriyle kaybettiklerini devletten kısmen geri alırmış gibi yapmak güzel bir his olsa gerek.

Hadi geçmiş olsun, tedaviye yanıt vermeye başladınız sayılır.