ÖSYM, Afiyet Olsun!

Aşağıdaki metin, eğitim ve öğretim hayatımızda istesek de istemesek de önemli bir rol oynayan ÖSYM'nin ALES 2010 ilkbahar soru kitapçığında anlam hatası sorusu var:

(I) Son zamanlarda ülkemizde sıkça duyulan bir
kavram var: İnovasyon. (II) Türkçede tam karşılığı
olmayan bu sözcüğü dilimizdeki okunuşuyla
yazmamız gerekiyor. (III) Bu kavram, her alanda
“yeni”nin üretilmesi, özümsenmesi ve işletilmesi
anlamında kullanılıyor. (IV) Bireyin ve toplumun
gereksinimlerini karşılamak üzere yeni çözümler
üretme amaçlanıyor inovasyonda. (V) Araştırmalar
sonucunda geliştirilen yeni teknolojilerin kullanımı
ise inovasyonun temelini oluşturuyor.

Eh aslında soru kısmen doğru sayılır, ikinci cümle anlatım bozukluğu oluşturuyor. :)


Ecnebi sözcükleri olduğu gibi okuyunca iyi mi hissedersiniz? Ah kusuruma bakmayın, yoksa ikâmetgâha da rezidanz diyince farklılık yarattığını düşünen embesillerden misiniz?

Müstakbel Epic Mount


Uzun zamandır fantezişinaz bir biçimde aklımdan geçirmekle yetindiğim ve ilk defasında Furkan Müderrisoğlu tarafından aklıma sokulan motosiklet kavramı yavaş yavaş süreç anlamında kendisine yer buluyor. Tabii ilginç şekilde, üzerinden yedi sene geçmiş olmasına rağmen abim Furkan'ın dediği motora gelmiş olmam ayrı bir mesele. Öngörü sahibi tabii; sana bu yakışır derken bir gün R 1200 GS tercih edebileceğimi anlamış.

Takvim
Önümüzdeki bahara doğru çok birikim, az kredi kullanarak ikinci el bir BMW R 1200 GS alma planım var. Adventure modeli olursa daha da hoş olacak. Tabii amaç yol dışından ziyâde uzun mesafede teklemeden çalışabilecek bir binek elde etmek. Fantezim, önümüzdeki bahar veya yaz, İstanbul'dan başlayarak birkaç il geçebilmek. Artık hâlihazırda bu işleri bilen arkadaşların başına biraz işler açacağım.



Ama ama!

Evet, bence de 105 bg  bir makineyle bu işlere bulaşmak çok hoş değil. Velâkin doğru düzgün yükseklik, sağlamlık ve istiap haddi gibi etmenler bir araya geldiğinde başka seçenek kalmıyor. Diğer ihtimaller ya beni taşımıyor, ya çok alçak ya da iki ayda beni pişman edecek nitelikte.

Epic Ground Mount, sanırım bu. :)


İnsan Kendisini Aldatırmış


İnsanları kandıramazsınız, onlar kendi kendilerini kandırırlar diyen büyüğümüz Goethe kendisini bir kere daha doğrulamış bulunuyor. Sadece bir kere mi? Elbette değil. İşin aslı, bu söz kendisini benim için bile milyon defa kanıtlanmış bir şey. Elbette bu hayatta kalmak için insanın yaşama tutunma refleksi haline gelmiş durumda olduğu için kaçınılmaz bir şey. Özellikle dünyevî ve maddî hırslarla güdülenemeyen (yani bunu beceremeyen) benim gibilerin, hayatına renk katmak için, hayatı daha çekilir yapmak için kullandıkları bir şey.

Beni kimse kandıramaz! Gerekiyorsa, ki sıkça gerekebilir, ben kendimi kandırırım. Bununla yaşamayı öğrenirseniz ne âlâ. Yok, durumun farkında değilseniz, ölmekten beter olduğunuz durumlara maruz kalırsınız.

Hayat insanı sıkça döve döve yola getiriyor, şanslılara ise derdini tane tane anlatıyor. Kafamı gözümü nasıl yardırırım da zor yoldan öğrenirim diye aranmak da bana özgü sanırım. 

Nasıl? Eğlenceli, değil mi?


Kariyer Hedefim Belli: Roketsan


Nihayet kendime en çalışma yerini buldum. Memlekette Ar-Ge yapan önemli kuruluşlardan olan birisi olan Roketsan, tasarımını yaptığı şeyler sebebiyle tam bana göre. Yani Roketsan'da çalışsam herhalde Ankara'ya bile katlanırdım.

Herhalde burada çalışmaya başlasam sevinçten ağlayan arkadaşlarım olur, "Berkin sonunda aradığı balistik ortamı bulabileceği bir yere girdi" diye...


Kurumsal iletişimci arıyorlar mı acaba? :)