İşte Lurker, İşte Hydra
İlk uyarlamamızı, Kadıköy'de Geçit kafede Shakira'nın Ojas Asi şarkısına Üçün Biri (Counter-strike'taki H&K MP5, yanlış anlaşılma olmasın) şeklinde yapalı on üç yıl geçmiş durumda. Ben arada boş durmadım tabii, sürekli ona buna uyarlama yazıyorum. Kimi zaman Alterac dağlarında çiçekler açıyor, kimi zaman ise Southfury akmam diyor, ara sıra da iniyoruz rampa başına bir roket çıkıyor karşımıza...
Bu uyarlamamız ise İşte Hendek İşte Deve isimli Barış Manço eserine bir StarCraft uyarlaması. :)
* * *
Lost Temple'a vardım
Exp'leri alam diye
Nasıl haberin almışsa
Zerglingler hep orda
Dediler "Ne ararsın?"
Exp almak mı'stersin?
Sana bir çift sözümüz var
Hele buysa niyetin
İşte Lurker, işte Hydra
Ya aşarsın ya düşersin
Baktın olmaz upgrade'lersin
Zordur almak bizden Exp'i
İşte Terran işte tankı
Ya yatarsın ya gidersin
Baktın olmaz terk edersin
Zordur almak bizde Exp'i
Tankların menzil uzun
Zerg'lerin gönlü hüzün
Hydra'larda aynı upgrade
Daha doymaz mı gözün?
Yamato'lar şarjlanmış
Medic'ler kervan olmuş
Ghost'lar gizli bi'yerde
Elde nuke'la beklermiş
İşte Lurker, işte Hydra
Ya aşarsın ya düşersin
Baktın olmaz upgrade'lersin
Zordur almak bizden Exp'i
İşte Terran işte tankı
Ya yatarsın ya gidersin
Baktın olmaz terk edersin
Zordur almak bizde Exp'i
* * *
Vallahi buna zaman harcamıyorum çat diye çıkıveriyor.
Zaman Akar, Doktora Biter
Doktora lafını görünce hemen beni ve olmayan akademik ilişkilerimi düşünmeyin. Bundan beş buçuk sene önce bir basın gezisindeyken aldığım habere pek sevinmiştim. Şimdi o haberle ilgili bir gelişme daha var. Sanırım aşağıdaki fotoğraf her şeyi anlatıyor.
Gıyabında bir sevniçten ötesini yaşadım. Bakalım devamı nasıl gelecek? Hepsi Eylül gibi başlayacağını düşündüğüm Bilkent macerasında...
Hoş bir sohbetle bir geri dönüş denemesi
Can sıkıntısı, uğraşmama dürtüsü, bıkkınlık ve benzeri birçok sebepten işin ucunu bırakmıştım, şimdi ise dönüşüm (recycling) muhteşem olur mu şüphesi gütmeden tekrar yazmak istiyorum. Az önce tarafı olduğum bir konuşmayı aktararak sahalara dönmek istiyorum; izin varsa...
B: Sihire inanıyor musun?
E: Evet. tek boynuzlu atlara, elflere ve büyüynce bulutların üstüne çıkacağıma da...
B: Ben de nükleer başlıklı füzelere ve DEFCON 1'e inanıyorum.
Kendimden utandım tabii sonrasında ama çabuk geçti.
Açıkçası, üzerine biraz daha düşmem gereken işlerin sayısı o kadar fazla ki, sizlerle birlikte olmadığımız sırada (araya reklam alan radyoda maç anlatan spiker özrü) kitapla kalemle uğraşmaya başladım. Şu sıralarda kitabın özetini ve konu akışını siyah renkli sayfaları olan bir deftere parlak mor kalemle yazıyorum. Yaza kadar herhalde her şeyi bitiririm. Yayınlanması derdim yok ama birileri basıp yayınlamazsa CC ile internetten dağıtırım. ;) Maksat yazmak. Ardından ise tamamen fantezi kurgu dünyalarına dalmak için çabalayacağım.
Hepsi az sonra!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)