Kan ve Gözyaşı


Aslında konunun gözyaşıyla pek ilgisi yok velâkin kan görmek insana bazen kötü şeyler düşündürebiliyor. Özellikle de bu kendi kanıysa. Kan, renk olarak kırmızıdır ve insanı uyarır. Kötü şeyler çağrıştırır. Kırmızı, tehlikenin rengidir. Belki de sevginin... Gerçi sevgi de tehlikelidir, özellikle de tutkuya dönüşmüşse. Truva'nın kapılarından tutun da Roma'ya kadar, her yerde sonu insanların katline giden; bazen ise sadece o gece gelebilecek bir sonun başlangıcıdır bu. Neyse, dedim ya; kırmızı gerilimdir, rahatsızlıktır. Bir arkadaşıma yaptığım sevgi, tutku tanımında kullandığım gibi rahatsız olduğuna gönlünü kaptırır, ya da yan gözle bakar insan.




Kolumda bulunan bir yara var, nereden geldiğini kesinlikle bilmiyorum. Herhalde değişik bir şekilde kaplı koltukta yatarken, sürünmeden dolayı yaktım, ya da başka şekilde. Emin değilim. Sadece olduğunu hatırlıyorum. Yavaş yavaş geçiyor. Her geçen yara biri kabuk bağladı kendisi ve ben de her kabuk bağlayan yaram gibi kendisiyle uğraştım biraz. Eh, yara bu, kurcalarsan kanar. Önümdeki bir peçeteye çıkan kanı sildim. Yukarıdaki çıktı.

Hiç görmediğim bir yerde oluşan yara, hiç dikkat etmediğim bir başka yerdeki kanamayı gösteriyordu belki de. Kim bilir? Belki de...

* * *

Sonra toplantıdan çıkıp bir yerde yemek yedik. Çorba, pide, salata... Hepsi güzeldi. Ama bu yemekten sonraki rahatsızlık başka birşey oldu ardından. Seyahat edilen araca doğru yöneliş ve birkaç durak ötesi için ayakta bekleyişi güzelleştiren bir raslantı. Belki, daha garip birşey. Belki de... Aman neyse. Raslantı, olması arzulanan birşeyin oluşum ihtimalidir aslında. Bu hesap edilemez bir duygunun kabarışı, kanla yazılmış bir mesajın vuku bulması olarak değerlendirilebilir miydi, yoksa sadece hayatın bir diğer güzel anısı olarak hafızalarda yerini edinecek, sıradan bir ihtimal miydi? Ben o ihtimali bile severdim, eğer olduğunu bilseydim.

Uyku vakti, belki yıllar önce olduğu gibi rüyada da bir şeyler gelir uzaktan, derinden. İstenen bir ihtimalin olması buysa, neye rastlamak istediğim belli artık. Bir balıkçı gibi rüya denizine, haydi rastgele!

Hiç yorum yok: