En zor olan beklemektir hamleyi, oynamakta ne var ki? Haydi, şimdi sıra sende. Oyna ki görelim yeni haberleri, acıları sevinçleri.
Beklemek çok zor.
Yazmak, çizmek, yorumlamak ve anlatmak için; iş, güç ve enerji kalmayıncaya değin...
(bu yazı Engin Ardıç üslubuyla yazıldığı için rahatsız edici gelebilir. Hoşunuza gitmezse bana ağlamayın: yargı yolu açık.)
Bazen etrafta birbirini "ay benim tontonum" ve benzeri gerzekçe ünlemlerle seven gayet uygun ölçülerdeki salakları görüyorum da içimden katliam çıkartmak geliyor. Vre gerzek! Şişmanlık hoş bir şey olsa turnike kurmuş olmam gerekiyor. Kaldı ki yanında gezgirdiğin avokado kılıklıdan tipim fersah fersah daha iyi.
Şişmanlığın hiçbir şirin tarafı olmadığı gibi performans gerektiren durumlarda da kötü etkiler gösterdiğini tahmin etmek zor değil. Ah pardon Mother Mary the Virgin! O taraklarda bezin olmadığını unutmuşum.
Behey embesilin evladı! Her "ay benim tontişim" ünlemiyle sevgi göterisinde bulunduğunda kafana tontiş kadar meteor düşmesini dileyen bir sürü kilolu dostum var.
Kafam da kafam...
(aldınız mı güzellemenizi? Kolay gele!)
En son rezilliği gördünüz mü? Hangi birini, diye soracaksınız tahminen. Dünyanın Merkezine Seyahat isimli Jules Verne eserini sinemaya uyarlamışlar. Ama hemen araya bir cinsel istismar öğesi olarak, maceranın içine hemen bir kadın yerleştirmişler.
Yâ gerizekalının evlatları, dümbeleklerin torunları!
Kitabı tarayın, okuyun; bakın bakalım hizmetçi ve Gertrude haricinde kendisinden birkaç farklı sahnede bahsedilen bayan karakter var mı? Sadece afişleri gördüm ve hayattan soğudum. Sizi gidi kapitalizmin kuçusu senaristler sizi. Verne'in kemiklerini sızlatıyorsunuz! Sizleri acur boyutunda yeniden yorumlayıp turşu kavanozlarına doldurmak lazım!
Defolun! Papaz pilava uyandı, birazdan sizi zenci gardiyanlarıyla kovalayacak!
10 - Metroda 25 IQ ve altına hitap eden cinste şarkılar eşliğinde mevcudiyedini koruyan türksel bilgi makinelerini büyükçe bir balyozla dağıtmak.
9 - İstiklal Caddesi'ne keskin bir kılıçla dalarak etrafa boş boş bakıp poz kesenlerin Kol ve bacaklarını doğramak. Sensey Hanzo'ya ithafen...
8 - Hayattan beklentisi kalmamış bir 18 IQ civarındaki nüfus kütüğüne hasbelkader kaydedilmiş bir yaratığı alıp, iple sarmayalıp ayağına can simidi bağlayarak boğulup boğulmadığına bakmak.
7 - Olur da 8 numaralı maddede bahsettiğim müptezel yaşarsa, cadıdır deyip Ortaçağ usullerince yakmak.
6 - Tek işi, işlevsel insanların oksijenini yakmak olan malın birini alıp 12,7 mm'lik mermilerle yapılan atış talimlerine hedef olarak yerleştirmek.
...devamı gelecek.