Güle Güle Şekerim!


Besin olarak fazlaca tükettiğim şeyleri kendime yasaklamaya devam ediyorum. En son hedef ise şeker. Yakında olay Japon mutfağına dönebilir tabii ama adım adım gideceğiz.

Birkaç gün oldu, kahveye attığım şekerden tutun da yediğim tatlıya, yani herhangi bir yapay kaynaktan şeker almıyorum. Sadece meyve ve gözümün önünde sıkılan meyve suyundan şeker alıyor durumdayım. Zaten her yol glikoz, onu da elde ederken vücudu biraz yoralım bari. :)

Zor Olmuyor mu? 

Açıkçası hayır, zira en fazla şeker aldığım nokta olan meşrubatların önemli bir kısmını zaten tüketmiyordum (kola ve gazoz türevleri) ve sindirim sistemimi bozduğu için yapay tatlandırıcılı türevlerini (sözde diyet ürünler) de kullanmıyordum. Ek bunun üzerine tatlı veya çikolata yememek veya arada içtiğim buzlu çayımsı içeceklerden vazgeçmek çok zor olmuyor. Eh iş yerinde de Aynur Abla kahveyi artık şekersiz getiriyor.

Sırada Ne Var? 

Belki de sonraki adım un ve unlu mamuller olabilir. Zaten bunların şekerli türevlerini tüketmiyorum (pasta, çöreklerin bir kısmı ve tuzlu olmayan mamuler), yavaş yavaş onlardan da vazgeçerek daha iyi yeme şekli oluşturabilirim. Tuz konusunda, elimde meşrubat olarak sadece ayran kaldığı için herhangi ciddi bir adım atmam zor ama azaltırım herhalde.

Bu arada bu "bıraktım"lar "Türk bıraktımı" değil; bildiğiniz "0" (sıfır, zero, null).

Amacın Ne?

Amacım, diyet yapmak falan değil; tamamen yaşam tarzımı değiştirmek. :) Bunları kendimden nefret etmeme sebep olacak güdülenmeler nedeniyle yapmıyorum, tamamen yapılabileceğini kanıtlamak için yapıyorum. Ha bir de beni tanımayanların "ay bu şişko ve iradesiz bir insan" önyargısını feci şekilde baltalamanın eğlencesini de yaşamak istiyorum. İradem yerindedir az çok. Mesela şimdiye kadar kimseyle fiziksel mücadeleye girmemiş olmam bunun kanıtı olsa gerek. En nihayetinde, embesil önyargılara sahip olanları da psikolojik olarak "döve döve" yola getirmeyi tercih ediyorum.

Hiç yorum yok: