Domino taşları
Domino taşlarını dizip, üç beş tanesini devirince neden bütün dünya yıkılıyor ve durduramıyorum diye hayret eden insanları anlamıyorum. Biri ikiyi belki kurtarırdın ama sen bir sürü devirdin ve hepsi diğerlerini devirmeye başladı.
Anlamadın di mi? Anlasan güzel olurdu.
Yavaşla
Geçme zaman, işimiz var daha;
Görecek günler, çekilecek çileler var.
Bitmemiş sözlerimize izin ver diyelim,
Aldığımız nefesi bekle, verelim.
Akma zaman, geçme, biz de duralım.
Ömür geçiyor, zaman, sen biraz bekle.
Ya da biraz yavaşla, birlikte gidelim.
Görecek günler, çekilecek çileler var.
Bitmemiş sözlerimize izin ver diyelim,
Aldığımız nefesi bekle, verelim.
Akma zaman, geçme, biz de duralım.
Ömür geçiyor, zaman, sen biraz bekle.
Ya da biraz yavaşla, birlikte gidelim.
Bitmiyor
Mutlu olamıyorum. Mutlu olmak için saçma sapan şeylere bel bağlamak istemiyorum. Mutlu edemiyorum. Olmuyor. Bitmiyor bu mutsuzluk nöbetleri. Bitmiyor.
İsim benzerliğinden tiksinilen anlar
Malumunuz, Bekir Bozdağ isimli biri var, bakan bile olmuş. İnsan olduğunu söyleyenler var. Araştırılmalı tabii, bilim insanları (biyolog ve antropologlar baksın benim uzmanlık alanım değil) ne güne duruyor.
Hakkında yazılmış bir şey gördüm, buradan okuyabilirsiniz.
Öyle yani.
Yeter mi?
Bazen her şeyden kaçıp kurtulmak istiyorum, kim istemiyor ki? Benim kadar anlamsız düşleri olan bir zavallının bile sıkça kendisini kendisi yapan zırva dolu hayatından kaçıp gidesi geliyorsa insanların aklından neler geçiyordur kim bilir?
Keşke
Keşke memleketimin psikiyatristleri doğrudan ilaç yazmaya başlamasa. Devletten bahsediyorum. Konuşmaya ihtiyacı var insanların, ilaç almaktan daha fazla. İlaç çözmüyor ki, ya konuşmak çözüyor ya ölmek. İkisi de ilaçsız mümkün.
Linux Mint'te özel tarih ve saat gösterimi
Sık sık bilgisayarlarımda bir GNU/Linux dağıtımı kullandığımı bilenler vardır belki. Ofiste bulduğum Asus ZenBook UX305'te de Linux Mint'in 17.3 sürümünü kullanıyorum, yağ gibi kayıyor. Eh biraz da konuya hakimseniz sorunsuz şekilde çalıştığını söylemeliyim (bazı takılma sorunları var ama sebebini çözemedim).
Görev çubuğunu yukarıda kullanırken kendi istediğim saati de seçebilmek güzel, tarih ve saati demek daha doru çünkü ikisinin bir arada olmasını derli toplu durmasını seviyorum. Neyse ki pencere yöneticileri genellikle bunlara izin veriyor.
Linux Mint altında benim tarih dizilimim yukarıda gördüğünüz üzere şu şekilde.
Bunu oluşturabilmek için yukarıdaki pencerede gördüğünüz özelleştirilmiş saat/tarih kısmına şu satırı yazmanız yeterli:
Farklı bir ayar yapmak isterseniz sayfadaki "daha fazla bilgi göster" kısmına tıklamanız sizi bu ayarların derlendiği sayfaya götürüyor. Ben de oradan baktım. Her defasında ayarlamaktan bıktığım için kendime not olarak düşerken belki birilerinin işine yarar diye buraya da yazdım.
Görev çubuğunu yukarıda kullanırken kendi istediğim saati de seçebilmek güzel, tarih ve saati demek daha doru çünkü ikisinin bir arada olmasını derli toplu durmasını seviyorum. Neyse ki pencere yöneticileri genellikle bunlara izin veriyor.
Linux Mint altında benim tarih dizilimim yukarıda gördüğünüz üzere şu şekilde.
[dört haneli yıl].[çift haneli ay].[çift haneli gün] [çift haneli saat(24)]:[çift haneli dakika]:[çift haneli saniye]Bu ayarları yapabileceğiniz arayüz, var olan tarih/saat kısmına sağ tıklayınca çıkıyor:
Bunu oluşturabilmek için yukarıdaki pencerede gördüğünüz özelleştirilmiş saat/tarih kısmına şu satırı yazmanız yeterli:
%Y.%m.%d %H:%M:%S
Farklı bir ayar yapmak isterseniz sayfadaki "daha fazla bilgi göster" kısmına tıklamanız sizi bu ayarların derlendiği sayfaya götürüyor. Ben de oradan baktım. Her defasında ayarlamaktan bıktığım için kendime not olarak düşerken belki birilerinin işine yarar diye buraya da yazdım.
Politik doğrucu ve çiçekli 8 Mart
Bir süredir Facebook kullanmıyorum fakat bu görsele rastladım bir yerde, Facebook'un 8 Mart için şeysiymiş. Çiçek ve politik doğruculuk çok rahatsız edici be. Herhangi bir İbrahimi dine kendi isteğiyle intisap eden kadınların, Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde kadın kimliği üzerine bir şey söylemesi veya onların ağzından bir şeyler söyletilmek üzere Müslüman tesettürü üzerinden o tabloya sokuşturulması çok saçma. Ha eğer ki o kadın orada kadınlar üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanılan ve onları eşit hak ve özgürlüklere sahip bireyler olarak görmeyen dinlere başkaldırmak için oradaysa ne âlâ.
Ama hepimiz biliyoruz ki "Fesbuk" bunu yapabilmek için fazla popülist bir yer.
İnançlara saygı göstermeyin, o saygıyı göstereceksiniz diye insanlığa saygınızdan çalıyorsunuz. Sonra "eşref-i mahlukât". He ondan canım, ondan.
Komik olmayın.
Yok hiç kimse
Bir kahveci köşesinde ağlamaklı bir ifadeyle kapatmaya çalıştığım müzik çaların arka planda çalmaya devam etmesi ve bir sonraki şarkı olarak bana yalnız öleceğimi hatırlatan şarkısıyla birlikteyim.
Videosunu izleyip izleyip ağladığım zamanların ağırlığı altında ezildiğim şu günlerde ne vücudumun ne de aklımın sağlığı yerindeyken üst üste gelen her şey bu şarkıyı hayatımın son şarkısı gibi sürekli kulaklarımda çınlatma isteğini körüklüyor.
Sürekli aklımda müziği, sözleri, tek bir şarkı...
Rüzgâr eserken kalbimden geçip de, üşütür beni son bir kere, şimdi uzatırken elimi karanlığın içinde, yok hiç kimse.
Bok gibi hissediyorum, böyle hissetmeye de bir süre devam edeceğim. Geçer mi? Bu defa sanmıyorum. Ölene kadar bok gibi hissedecekmişim gibi geliyor. Belki o kadar uzun bir süre bok gibi hissetmek zorunda kalmam. Belki zannettiğim kadar uzun yaşamayacağım için o kadar da uzun süre bok gibi hissetmem.
Kim bilir?
Hiç kimse.
Rainmaker, yeniden
Iron Maiden'ın son yıllarında yaptığı ve benim çok sevdiğim şarkısı Rainmaker yitik bir sevdaya dönme ihtimalini anlatıyor. Bir gün orada burada söylemek istediğim bir şarkıdır, yalan değil. Burada başka şeyleri hatırlarken söylemişim kısmen.
A video posted by Berkin Bozdoğan (@zuhuratbaba) on
Öyle işte, aklıma geldi.
Evet, birazcık ağlıyorum. Geçer mi? Bilmem ki.
Chen ve Vol'jin bir arada
Pandaria genişleme paketinin en önemli karakteri şüphesiz ki o muhteşem açılış videosunda da kendisini, yeni kıta bulduk, sisleri kaldırdık demeden (bunu o an bilmiyorlardı tabii) birbirlerine girişen ork ve insanın arasına girerek gösteren Chen Stormstout değil de kim olabilir?
Aslında kendisi de yaşlı ada boyutundaki kaplumbağa (Şen-zin su, gezinen ada, wandering isle) üzerinden doğup büyüyen sonra da biracıbaşı kimliğiyle ork, insan, trol, cüce demeden Azeroth'un her bi yanından kendisine dost edinen Chen de anavatanını yeni keşfediyordu. Sonrasında ork ve insan diğer sahnede "kavga ettiğimiz şey neydi ki? kocaman bi ayı, kocaman şapkalı bir ayı" diyerek kendilerini alkole vermişlerdi. :P
Vol'jin'e selam!
Garrosh'un varlığında Horde'u bir arada tutan gölge avcısı (shadow hunter) ve vudu büyücüsü Vol'jin hem yaşça hem de deneyim olarak (hem trol toplumundaki siyasi krizler hem de kendilerine yuva belledikleri adaların istilası gibi zamanlarda) tüm diğer liderlerden daha olgun olduğu için Go'el tarfından "eğer sen önder olursan ben izinden gelirim" denilmesi sonrasında Warchief oldu. Bilgili ve deneyimli bir lider olan Vol'jin'in Garrosh tarafından verilen ölüm fermanına rağmen hayatta kalması ve kenarımızın Warchief'ine karşı herkesi örgütlemesine de zaten Pandaria ek paketi boyunca oyuncu olarak da eşlik ettik. O nedenle ilk başta Darkspear trollerine "bu ne be eciş bücüş, trol işte" gibi yaklaşanlar bile trolleri sevmiş olabilir.İkisi bir arada
Bu iki pek sevdiğim karakteri bir arada savaşırken gösteren resim çok hoşuma gidiyor. Bu sabah bir yerlerde gezinirken yine rastladım. Belki birileri hâlâ buraları okuyordur diye paylaşmak istedim.
Evet, tekrar WoW oynayasım geliyor. Nasıl yaparım ederim bilemiyorum ama durun bakalım, belki Kolombiya sonrası başlarım. O vakte kim öle kim kala. :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)